26 Şubat 2011 Çırağan Cumartesi Konserindeyiz!

OSMANLI SARAYINDA FLAMENKO VE "ŞEHRİN RİTMİ":

Evet, bu cumartesi İstanbul'a çık! sizi bir Osmanlı sarayında ağırlamak istiyor. Sevgili Elif'in aklımıza soktuğu bu etkinliğe -Mart 2009'dan beri her ayın ilk ve son cumartesileri düzenlenen "Çırağan Cumartesi Konserleri"ne- benim üçüncü gidişim olacak. Şanslıyım çünkü, halka açık ama rezervasyonu hemen tükenen bu etkinlik, ancak çok şanslı İstanbulluların tadabildiği hoşluklardan. Bugün, yarın rezervasyonunu iptal eden olmuşsa diye şansınızı deneyebilirsiniz. Ancak 327 00 12 no'lu telefondan Sanat Galerisi Sorumlusu Fethi Bey size muhtemelen bu cumartesi için yer kalmadığını, sıradaki konser rezervasyonu için bu pazartesi sabah 9:00'dan itibaren kendisini arayabileceğinizi söyleyecek. Deneyin, pişman olmayacaksınız.

Tekerlekli sandalye ile erişilebilirlik açısından önkeşfini Zekiye ile yaptığımız konser mekanı, Çırağan Sarayı/Kempinski Oteli-Mabeyn Salonu hepimizi ağırlamaya hazır. Kamu taşıtlarıyla ulaşılabilirlik açısından da gayet uygun. (Etkinlik sonrası "erişilebilirlik raporumuz"da ayrıntıları bulabileceksiniz.) İstanbul'a çık! programının gerçekleşeceği mekana, Saray/Otel'in Beşiktaş'a en yakın olan bahçe girişinden ulaşılıyor.

26 Şubat İstanbul'a çık! Programı
10:30 Kahve-kurabiye ikramında buluşma (Mabeyn Salonu girişi-2.kat)
11:00 Danslı Flamenko Dinletisi (Mabeyn Salonu)
13:00 Adım Adım Avrasya katılımı değerlendirmesi (2.kattaki lobi mekanı)
13:30 "Şehrin Ritmi"-Salih Keleş Resim Sergisi (1.kat)
Çırağan Sarayı Konserleri, çoğunlukla "Barok Müzik Yapım Şirketi" tarafından hazırlanan klasik müzik dinletilerinden oluşuyor. Biz danslı bir gösteriye denk geldiğimiz için sanırım ayrıca şanslıyız.
Dinleti sonrası Saray'ın geniş mekanından faydalanarak, 2010 Avrasya Maratonu'nda Adım Adım ve TOFD işbirliğiyle tamamlanan 15 km'lik "gökkuşağı ekipleri" koşusu ile ilgili, tekerlekli sandalye ile katılan arkadaşlarımızdan geri bildirim almak istiyoruz. Amaç sıradaki katılımları iyileştirmek, 2011 Avrasya Maratonu ve diğer koşulara katılımı arttırmak. Bu kısa bir ön-değerlendirme olacak, gelecek hazırlık çalışmalarını erkenden başlatabilmek için...

Salih Keleş'in "Şehrin Ritmi" temalı resim sergisi:
Konser salonunun alt katındaki "Sanat Galerisi" iki üç ayda bir yenilenen sergilere evsahipliği yapıyor. Cumartesi Konserleri'ne Elif ve Fatih'le ilk gelişimizde Pina Bausch Dans Tiyatrosu'nun görkemli fotoğraflarıyla karşılaşmıştık. Bu kez bir resim sergisini görme olanağına sahibiz. Hem de konu, İstanbul açısından bir parçasını oluşturduğumuzu iddia edebileceğimiz "şehrin ritmi"... (Bkz. Ekim 2009'dan beri süregelen İstanbul'a çık! etkinlikleri.)


26 Şubat ıslak bir cumartesi olacak gibi, yine de vakti olanlar, gelmişken saray bahçesinden Boğaz manzarasının tadını çıkartmak isteyebilir. Biz öyle yapmıştık ve bahçeyi boydan boya katettik. Cumartesi görüşmek üzere!
Serin.
Sorularınız için: 555-508 22 67.

6 Şubat 2011 Surdibi Buluşması: Konumuz öykü ve fotoğraf!


Merhaba,
Rehberli-rehbersiz şehir gezilerimiz sırada, ancak bu pazar "evimiz"e dönelim, aramıza fotoğraf ilgileri nedeniyle katılan ve "İstanbul'a çık!" (İÇ!)ekibinin dinamik bir parçası olmaya aday olan arkadaşlarımızla sıcak bir buluşma gerçekleştirelim istedik. Ve Nurarıklı'nın hikayelerini dinlemek... Herkese açık, İstanbul gibi...

6 Şubat 2011 Surdibi Buluşması Programı:

Yer: Fatih Belediyesi Topkapı Sosyal Tesisleri
10:30 Uzun kahvaltı, Restoran.
11:00 Tanışma oyunu (Yanınızda adınızın ilk harfiyle başlayan bir lakap getirin!)
11:30 "Kara Teyze"nin öykü okuması:
Nur Bilimer Arıklı, ya da edebi ismiyle Nurarıklı yeni çıkan kitabı Umami'den seçtiği iki öyküyü okuyacak bize. Mart 2010'daki buluşmada "Beddua"yı dinlemiştik...
Sohbet-kahve ve veda ya da:
13:00-14:15 İÇ! Fotoğraf Takımı (İÇFT) toplantısına katılım.
14:15-15:00 Topkapı turu:
"İstanbul'a çık!"ın yerel çıkış noktasını oluşturan, Kara Surları'nın kalbindeki bölgede kısa bir tur yapacağız: Surların içi-dışı, Topkapı Meydanı çevresindeki tesisler, Topkapı Şehir Parkı. Dileyen toplantı sırasında molasını alıp bize bu noktadan tekrar katılabilir.


Yukarıdaki fotoğrafa dikkatlice baktınız mı? İÇFT'yi örgütleyen, Adım Adım deyişiyle: "gönüllü profesyonel"imiz, aynı zamanda İŞFOT (İş Bankalı Fotoğraf Amatörleri Topluluğu) fotoğraf eğitmeni olan Hakan Hatay'ın 8 Ocak 2010 İÇ! Divanyolu-Sultanahmet Gezisi'nde yakaladığı fotoğraf espirisini fark ediyor musunuz? Çemberlitaş tramvay durağının arkasında, TOFD aracı ile gelecek arkadaşlarımızı bekliyorduk, tanışmak için bir çember oluşturmuştuk. Meğer iki fotoğrafçının arasında kalmışız.
Bu ve bunun gibi daha çok fotoğraf espirimiz olacak artık, bu konuda çok güçleniyoruz. Dolayısıyla yenilenmekte olan web sitemizde fotoğrafa daha çok yer olacak. Fotoğraflar bizim erişilebilirlik çalışmalarımızda "engel belgeleri" olarak çok önemli. Ama bize gitgide daha çok şey anlatacaklarını düşünüyorum. Bizi İŞFOT fotoğrafçılarıyla buluşturan Adım Adım'lı Haluk Akalın'a bin teşekkür:) Sitelerindeki çağrıya uğramanızı tavsiye ederim, bir başka güzel fotoğraf için en azından: Bkz. Hakan Hatay'ın mektubu.
Hakan'ın çağrısı tüm fotoğraf severleri içeriyor. Pazar günü 13:00'te ilk toplantıya davetlisiniz!
Serin.
Sorularınız için: 555-508 22 67

Haberler - Notlar

İstanbul'a çıkmaya devam!

Sevgili geçmiş Surdibi Buluşması katılımcıları, Adım Adım gönüllüleri ve kentini keşfetmeye, gezmeye, bütün yönleriyle kullanmaya devam etmeye niyetli tüm İstanbullular,

Aktaracak çok şey birikti, o yüzden madde madde "haberler –notlar":

*Son haberimizin üzerinden çok geçti, önkeşfi yapılmış olan"Yerebatan Sarayı-Sultanahmet Gezisi" sağlık nedenleriyle niyet ettiğimiz zamanda gerçekleştirilemedi. Artık çok iyiyizJ Sevgili kültür-tarih rehberimiz Egemen Demircioğlu gezi için 8 Ocak 2011 tarihini ilan etti! Ayrıntılı duyuruyu en geç 25 Aralık'ta yapacağız. Sizden de 3 Ocak Pazartesi'ye kadar geri dönüş isteyeceğiz, bizi takip edin lütfen.

*Arada pekçok önkeşif yaptık, artık "Surdibi'nden dışarı!" da diyoruz. (Ama orası bizim evimiz, her zamanki buluşma yerimiz olmaya devam edecek. Fatih Belediyesi Topkapı Sosyal Tesisleri'nden sonra, hemen Topkapı Meydanı kenarındaki Topkapı Aile Çay Bahçesi de "umut veren gelişmeler" le hepimizi çok sevindirdi. Kaldırım rampası yanında erişilebilir pırıl bir tuvalet yapıldı, donanımı tamamlanmak üzere. Bunun haberini uzun uzun yapacağız... Niyazi Baba ve oğlu Esat Surdibi'nde çiçek açtırıyorlar...) İlk ziyaretlerini genellikle Zekiye ile yaptığımız kültür-sanat mekanlarından bazıları şunlar:

-Emirgan Sakıp Sabancı Müzesi,

-İstanbul Avrupa Kültür Başkenti "Sanat Limanı",

-İstanbul Modern,

-Çırağan Sarayı Mabeyn Salonu klasik müzik konserleri

Bu mekanların hepsine hep beraber gitmek üzere duyurular yapacağız.

*Çırağan Sarayı klasik müzik konserleri her ayın ilk ve son cumartesisi, saat 11:00'de herkese açık bir biçimde gerçekleşiyor, önceden rezervasyon yaptırmak için erkenden aramanız yeterli. Son konser olduktan sonraki pazartesi sabah 9:00'dan itibaren Çırağan Sarayı'dan Fethi Bey'e ulaşmaya çalışıyorsunuz (çok ilgi görüyor, son hafta ararsanız yer bulamayabilirsiniz!). Tel.: (212)327 00 12. Bu konserler en azından haziran sonuna kadar sürecekmiş. "İstanbul'a çık!" olarak Adım Adım (www.adimadim.org) Avrasya "gökkuşağı ekipleri"nin katılımıyla gitmek istediğimiz konser tarihi Şubat'ın son cumartesisi: 26 Şubat 2011. Bu konser öncesi ve sonrası kahve ve kurabiye ikramında buluşabilmemiz için, 7 Şubat pazartesi sabahı rezervasyon için telefon başında olmalısınız;) Toplu rezervasyonu ancak tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımız ve refakatçileri için yaptırabildik...

*Biri spontan diğeri önkeşifli olmak üzere sitemizde duyuramadan yaptığımız iki gezi oldu:

-Dolmabahçe Sarayı Gezisi ve,

-Haliç, Rahmi Koç Müzesi gezisi.

Bunları resimli olarak sunmak istiyoruz, ancak web sitemiz şu anki blog formundan çıkınca...

*Evet, bir haber de bu: Web sitemiz yenilenecek. Bu konuda gönüllü profesyonellerden yardım alacağız. O zaman daha güncel olarak haberleşebileceğiz umuduyla!..

*Yeni web sitesine eklemek istediğimiz üstbaşlıklardan biri "Kültür-Sanat Mekanları". Yukarıda listelenen müzeler gibi mekanların erişilebilirlik, kamu taşıtlarıyla ulaşılabilirlik durumlarına ilişkin bilgileri, deneyimlerimiz ve takip ettiğimiz gelişmeler ışığında sizlerle paylaşacağız. Sizlerden de kendi deneyim ve önerilerinizi siteye ulaştırmanızı isteyeceğiz.

*Web sitesi yenilendiğinde "Antrenmanlar" üstbaşlığımız da olacak. Sevgi ve Zekiye ile Topkapı Şehir Parkı ve Yedikule-Eminönü, Yedikule-Zeytinburnu yönünde Marmara kıyısında yaptığımız antrenmanlardan sunumlar; Adım Adım (http://www.adimadim.org/) ve Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) işbirliğiyle gerçekleşen Avrasya katılımımız fotoğraf ve videolarıyla izlenebilir olacak. Tabii amacımız izleyenleri özendirmek; kıskandırmak değilJ Açıkhavaya çıkalım, kenti otomobillere bırakmayalım, bıraktıkça üstümüze geliyorlar, kaldırımlarımızı işgal ediyorlar...

*Bütün buluşma ve geziler için altyapımız olan şehiriçi toplu ulaşımdan beklentilerimiz büyük. Karşılık görebildiğimiz söylenemez! Erişilebilir görünümlü uygulamalar bile (tramvay/metrobüs durağı rampa-asansörleri gibi) tam ihtiyacımız olduğu anda çalışmayabiliyor. Yenilenmiş sitede bu konuda mutlaka bir üstbaşlık olacak: "Şehiriçi Ulaşım". Avrasya Maratonu için Belgrad Ormanı'na antrenmana giderken Zekiye ile yaşadığımız maceralar da bunun "eğlenceli" bir köşesini oluşturacak diye düşünüyorum. Birlikte olunca çoğu engelin üstesinden geliyoruz. Ama amaç ortopedik ya da diğer (tıbbi) özrü olan tüm kentlilerin bağımsız olarak hareket edebilmesi, rahatça kaynaşabilmemiz. Çünkü aslında "hayatı paylaşmak için hiçbir engel yok!" (Bu sloganı TOFD'nin erişilebilirlikle ilgili fuar standından çaldım, göz hakkı!)

İlkbahar için yaptığımız planları içeren daha da notlar var ama bir mesaj daha ne kadar yük kaldırabilir ki? Dikkatiniz için teşekkür ediyoruz. Bahar planları bir başka mesajaJ 4 Aralık Cumartesi, Zekiye, Egemen, Elif, Ahmet, Suat'ın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz organizasyon toplantısından yukarıdaki gibi doğurgan pekçok not çıktı. Arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Serin.

Sultanahmet gezisi ön çalışmaları sürüyor, Ağustos duyurularını takip edin!

"Surdibinden Dışarı!"-Yerebatan Sarnıcı Gezisi

Erişilebilirlik açısından önkeşif raporu:

Kaşifler: Ahmet Kanoğlu, Sevgi Damlamaz

Tarih: 17 Temmuz 2010, Cts

Ahmet anlatıyor:

Sevgi'nin manuel tekerlekli sandalyesi ile katıldığı bu önkeşif ziyaretine tramvayla gittik:


Zeytinburnu-Kabataş Tramvay hattı: "Sultanahmet" durağı.

Duraktan sarnıca kadar erişimde sorun yok. Ancak kişi tek başına gitmek isterse tramvay hattını aşarak karşı kaldırıma geçerken yardım istemek zorunda kalabilir.

Yerebatan Sarnıcı girişi:

(Ahmet'in daha önce bilgi edinmek için gittiğinde öğrendiği üzere tekerlekli sandalye için giriş ve çıkış aynı yerden: arkadan yapılıyor.)

Arka girişe giderken bir Kafe'nin içinden geçiliyor. Orada yüksek bir basamak var, ancak tek kişinin yardımı ile aşılabiliyor. Tekerlekli sandalye akülü ise iki kişinin yardımı gerekebilir.

Sarnıca engelli giriş çıkışı için kullanılan asansörün önünde de bir basamak var, daha alçak, akülü araçla bir kişi yardımıyla kullanılabilir.

Asansör çok çok yavaş, iniş çıkış 5 dakika sürüyor. (Örn., 8 kişi tekerlekli sandalye ile gelse, 40 dakika yalnızca giriş çıkış için hesaplamak gerekecek...)

Sarnıç içi:

Zemin uygun, bu özel atmosfere girmek çok güzel. Erişimi çok zor olan bir nokta var. Sütun dibinde ters Medusa başının bulunduğu bölüme inmek için 8 basamak aşmak gerekiyor. Güvenlik görevlisinin yardımcı olma sözü: "Buraya inmeyi mutlaka isteyen olursa yardımcı oluyoruz."

Sonuç:

Görevlilerin kapanış saatine yakın gelinmesi yardımcı olmayı zorlaştırır uyarısını dikkate alırsak çok engellenmeden çok güzel bir gezi başlangıcı yapacağımızı söyleyebiliriz. Ayrıca genel olarak seçme olanağı olanların akülü değil de manuel tekerlekli sandalye ile gelmesini öneriyoruz.

Bu gezi noktası Ağustos ayında yapmayı planladığımız ve sitede daha geniş duyuracağımız Sultanahmet Gezisi güzergahının ilk durağı olacak! Haberlerimizi bekleyin.

Raporu hazırlayanlar: Ahmet Kanoğlu & Serin Erengezgin, 26 Temmuz 2010.


 


 


 

Sul

Çık dışarıya oynayalım - 2 Mayıs Pazar günü Surdibi'nde!


Oynamaya var mısın?


Geçen ay olduğu gibi bu pazar da Topkapı Surdibi'nde buluşup, sokak oyunları oynayacağız. Önce saat 9'da Beyazıtağa buluşma ve Yedikapı'ya doğru güzelim surlar ve bahçeler boyunca KOŞU veya YÜRÜYÜŞ, sonra 10.30'ta KAHVALTI, sonra SOKAK OYUNLARI. Geçen ay yaptığımız gibi ip atlayacağız, Körebe, Seksek oynayacağız, Miskette ("Kuka" ve "Hangi Baş?") birbirimizin en güzel taşlarını kazanmaya çalışacağız. Yakartop, İstop, Voleybol, Frizbi'yle koşturacağız... (Aşağıda geçen ayki buluşmadan Fatih'in yazısına ve Serin'in videosuna mutlaka göz atın!)


Bu sefer bir de Almanya'dan ithal "Tencereyi-Bul-Arabı-Kap" oyunu oynayacağız. Nasıl mı? Bir ebe seçilecek, ebenin gözü bağlanacak ve eline uzun bir sopa verilecek, oyun alanında bir tencerenin içine "Arab" saklanacak. Sonra ebe gözleri bağlı halde tencereyi sopasıyla bulmaya çalışacak, geri kalanlar da "soğuk-soğuk, sıcak-sıcak, ılık-ılık" diye bağırarak ebeyi yönlendirecek. (Tekerlekli sandalyeli ebelerin bir de yine gözü bağlı ekip arkadaşı olacak.) Arab'ın ne olduğunu bulan görecek!

Siz de dolaplarınızı, sandıklarınızı karıştırın, işe yarar bir şey bulursanız getirin... her çeşit top, hulahup, lastik ip, düdükler, badminton, takma burunlar, renkli atkılar, çiçekli şapkalar....

Her yaştan çocuğu, en çok da içindeki çocuğu kap da gel!

Program:
(İsteyenler 08:00'te Fındıklı Aksigorta önünde buluşup bisikletle gelebilirler!)
09:00 Topkapı Meydanı Beyazıtağa'da Buluşma ve surlar boyunca Koşu / Yürüyüş
10:30 Meydanda kahvaltı (hava güzelse Aile Çay Bahçesi'nde oluruz)
11:30 Sokak Oyunları (duruma göre ya surların içinde veya parkta oluruz)

(Suna - Fatih)
4 Nisan 2010 "Surdibi Çocukları":) Topkapı Açıkhava Tiyatrosu'nda oynarken:

Kameramanlarımız Gözde ve Nur'a teşekkürler! Kurgu benden. Güzel müziği sorarsanız: Kevin MacLeod'un "Modern Jazz Samba"sından bir parça.

Doymadığımız bu gün için Fatih sağolsun!

Serin.

4 Nisan'da Topkapı'da çocuk oyunları oynadık.

Her ayın ilk pazarı birlikte geçirmekten zevk aldığımız günlerden bir tanesi daha yaşandı 4 Nisan’da. Ama öncesinde her zamanki gibi sabah erken gelen arkadaşlarla Surdibi boyunca hafif tempolu bir yürüyüş gerçekleştirdik. Ardından kahvaltı sohbetlerimiz başladı. Kahvaltıda 25 çocuk vardık ☺

Yaya Derneği’nden arkadaşımız Barış bizlere derneklerinin şimdiye kadarki çalışmaları hakkında bilgi geçti ve neler yapabileceklerini anlattı (www.yaya.org.tr); ortak noktalarımız ve birlikte nasıl çalışabileceğimiz konusunda öngörülerde bulunduk ve çok da güzel oldu.

Bir kenti kent yapan sokaklarıdır. Sokaklardaki çocuklar ve çocuklardaki neşe ve kahkahadır. İstanbul zaten varoluşu ile bir kültür ve tarih kaynağı. Hele ki Topkapı Kaleiçi tam tarih ve sokak kültürü ile dolu. Biz çocuklar hemen başladık oyunlarımıza, hem de kahvaltıda. Masadan masaya topları attık durduk. Sonra 29 çocuk olduk,
sokaklarda iplerimizle, toplarımızla, misketlerimizle hatta hulahopumuzla deli gibi oynadık. Oyunlar neşemize neşe, gürültümüze gürültü kattı. Ne çok özlemişiz o bağrışmaları☺. Kâh ip atlayan olduk, kâh seksek oynayan. Hep birlikte oynadığımız kuka (sekiztaş) ise müthiş eğlenceliydi.

İçlerimizde en’leri taşıyan çocuklar vardı:

En yaramaz çocuk
Güven,
En uykucu çocuk Zeki, malum oyunlar boyunca çimlerde uyudu ☺
En hilebaz çocuk Faruk, oynarken misketlerimizi çaldı ve kaçtı ☺
En minik çocuk Ayça,
En delikanlı çocuk Serin’in şeker babası Bilge Amca,
En kokoş çocuğumuz tabii ki Zekiye ☺
En yakışıklı çocuk Derin.

Aslında hepimiz en’lerdik. Çünkü en çocuk halimizle oradaydık.

Sevgiler
Fatih

Katılımcılar (29 kişi):
Nilgül, Nur, Sevgi, Gülbahar, Zekiye, John, Serin, Fatih, Güven, Zeki, Ramazan, Fatma, Serkan, Özcan, Ahmet, Barış, Gözde, İlyas, Nezihe, Asrın Orkun, Bilge, Irmak, Derin, Gürhan, Claire, Faruk, eşi, Ayça, Arda.